31 Ocak 2010 Pazar in ,

Artık seninle biz düşman bile değiliz.




Ben susayım Nazım konuşsun.En güzelini o söylemiş en hakiki cevabı o vermiş yine konuşsun ve göndermelerde bulunsun.Aklıma bile gelmezdi bu şiir,aklıma bile gelmezdi hatıralar ya..Gözüme takıldı duyduklarım. Yaşadıklarım duyduklarımla bağdaşmadı.Fikirlerim,düşüncelerim duyduklarımla çelişti.Ben dostuma güvendim ve seni düşman bile ilan etmedim.Bu benim için en büyük kurtuluş.Yaşanan onca şeyi sattın ya yazık.



En güzel günlerimin
üç mel’un adamı var:
Ben sokakta rastlasam bile tanımayayım diye
en güzel günlerimin bu üç mel’un adamını
yer yer tırnaklarımla kazıdım
hatıralarımın camını..
En güzel günlerimin
üç mel’un adamı var:
Biri sensin,
biri o,
biri ötekisi.
Düşmanımdır ikisi..
Sana gelince...
Yazıyorsun.
Okuyorum.
Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
insanın bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..
Ne yazık!..
Ne kadar
beraber geçmiş günlerimiz var;
senin
ve benim
en güzel günlerimiz..
Kalbimin kanıyla götüreceğim,
ebediyete,
ben o günleri.
Sana gelince, sen o günleri
-kendi oğluyla yatan,
-kızlarının körpe etini satan
bir ana gibi satıyorsun!.
Satıyorsun:
günde on kaat,
bir çift rugan pabuç,
sıcak bir döşek,
ve üç yüz papellik rahat için...
En güzel günlerimin
üç mel’un adamı var:
Biri sensin,
Biri o,
biri ötekisi.
Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
Sana gelince;
Ne ben Sezarım,
Ne de sen Brütüssün.
Ne ben sana kızarım,
ne de zatın zahmet edip bana küssün.
Artık seninle biz,
düşman bile değiliz!

Nazım Hikmet Ran

tekvin bab1:'' ..ve rab insanı kendi suretinde yarattı; onları erkek ve dişi olarak yarattı.'' tekvin bab2:'' ..ve onun kaburga kemiklerinden birini aldı ve yerini etle kapladı ve rab adamdan aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaptı. ''